Stratejik Yönetim Modeli Nedir?
|Stratejik Yönetim Modeli, Stratejik Yönetim Modeli Kısaca Nedir?, Stratejik Yönetim Modeli İle İlgili Bilgi
STRATEJİK YÖNETİM MODELİ NEDİR?
1950’lerde ortaya çıkan stratejik yönetim ya da eş anlamlı kullanımıyla stratejik planlama yaklaşımı, günümüze kadar pek çok işletme tarafından uygulanmış ve yaşanan başarılı ve başarısız deneyimlerle, bugün artık pek çok işletme tarafından kabul gören ve uygulanan bir modele dönüşmüştür. Şekil 2.1, stratejik yönetim modelini göstermektedir.
Stratejik yönetim modeli, belli aşamaları takip ederek bir süre sonra sona eren bir dizi değil, aksine bir döngüdür. Tek başına bu modele sahip olmak işletmenin başarılı olmasını garanti etmese de stratejilerin oluşturulması, yürütülmesi ve değerlendirilmesi için net ve pratik bir yaklaşım sunmaktadır.

Şeklin en alt kısmında da görebileceğiniz gibi, süreçte üç temel aşama vardır: strateji oluşturma, strateji uygulama ve strateji değerleme. Bir stratejik planlama sürecinde aşağıdaki üç kritik sorunun yanıtlanması gerekir:
- Şu anda neredeyiz?
- Nereye ulaşmak istiyoruz?
- O noktaya nasıl ulaşırız?
Bir işletmenin mevcut vizyon, misyon, amaçlar ve stratejilerinin ortaya konulması stratejik planlamanın mantıksal olarak başlangıç noktası olması gerekir çünkü bir işletmenin mevcut durumu ve koşulları belirli stratejilerin uygulanmasını ya da belli bir hareket tarzının izlenmesini zorunlu kılabilir. Bilinçli olarak hazırlanmasa, yazılmasa ve paylaşılmasa da her işletmenin vizyonu, misyonu, amaçları ve stratejisi vardır.
Stratejik yönetim süreci, işletmenin vizyon ve misyonun belirlenmesi ile başlar; iç ve dış faktörlerin analizinden sonra, uzun dönemli amaçların saptanmasına sıra gelir. Uzun dönemli amaçlarımıza göre, hangi stratejik seçeneklerin söz konusu olabileceği yönünde çalışmalar yapılır. Belirli ölçütlere göre hangi stratejilerin işletme için en iyi sonuçları vereceği saptanır ve o strateji uygulamaya konulur. Stratejilerin uygulanması sırasında işletmede çalışanlar kendi üzerine düşen faaliyetleri gerçekleştirirler. Örneğin, pazarlama departmanı hangi ürünlerin, hangi fiyata satılabileceğini, hangi niteliklere sahip olması gerektiğini belirler. Üretim departmanı, özellikleri ortaya çıkan ürünleri üretmeye başlar. İnsan kaynakları departmanı, üretim, pazarlama, ar-ge hedefleri doğrultusunda gerek duyulan personeli planlar, onları bulur işe alır, eğitimler sunar.
Seçilen stratejinin uygulanması neticesinde öngörülen sonuçların değerlendirilmesi gerekir. Bu aslında bir geri bildirimdir. Elde edilen sonuçlara göre süreç üzerinde birtakım değişiklikler yapılacak ve döngü devam edecektir.
İşletmeler stratejilerini oluştururken tam bir serbesti içinde hareket edemezler. Özellikle küreselleşme ile birlikte bazı konularda dünya üzerinde toplumsal duyarlılıkların arttığı gözlemlenmektedir. Devletler, müşteriler, sivil toplum kuruluşları, vb. dünyanın geleceği konusunda artık daha fazla hassasiyet göstermektedirler. Çevresel konular (küresel ısınma; hava, su ve toprağın kirlenmesi; trafik, vb), sosyal sorumluluk (işletmelerin etik kurallar çerçevesinde faaliyet göstermeleri, çalışanlarının, onların ailelerinin ve toplumun yaşam kalitesini arttırma ve ekonomik gelişime katkıda bulunmaları yönündeki yaklaşım), iş etiği (iş ortamında neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmek ve doğru davranışları göstermek) gibi bazı konuların özel önem kazandığını görmekteyiz. İşletmeler de stratejilerini oluştururken ve uygularken bu hassasiyetleri göz önüne almak zorundadır. Bunlar dışında uluslararası ticaretteki mevcut koşulların ve faktörlerin (ekonomik konjonktür, ülkeler arası ticari, siyasi ilişkiler, vb.) de dikkate alınması gereklidir.
Stratejik yönetim süreci dinamik ve süreklidir. Modelin herhangi bir unsurundaki değişiklik, modelin geri kalanında da değişikler yapılmasını gerektirebilir. Örnek olarak; ekonomik konjonktürdeki değişim önemli bir fırsatın ortaya çıkmasına neden olabilir ki bu da uzun dönemli amaçlar ve izlenen stratejide bir değişiklik yaratabilir. Benzer şekilde, yıllık hedeflerin tutturulamaması uygulanan politikalarda bir değişiklik gerektirebilir. Bu nedenlerle strateji oluşturma, uygulama ve değerleme faaliyetleri altı ayda bir veya yılsonunda değil, süreklilik temeline göre gerçekleştirilmelidir.
Bazı işletmeler her yıl yeni bir stratejik yönetim süreci döngüsü başlatırlar. Bu yöneticilerin her yıl yeni bir strateji seçeceği ve uygulayacağı anlamına gelmez.
Pek çok durumda mevcut stratejilerin uygulanmasına aynen devam kararı alınır ya da üzerlerinde bir takım değişiklikler yapılır. (Hitt ve diğerleri, 2007).
Stratejik yönetim süreci uygulamaları özellikle büyük ve profesyonelce yönetilen işletmelerde daha biçimsel bir şekilde yürütülür. Buradaki biçimsellikten kastedilen stratejik planlama kapsamında yer alan kişilerin, sorumlulukların, yetkilerin, görevlerin ve yaklaşımların açıkça belirlenmesidir. Küçük işletmeler stratejik yönetim sürecini daha az biçimsellikle yürütmektedir. Teknoloji işletmeleri gibi karmaşık, hızla değişen çevrede faaliyet gösteren işletmeler, stratejik planlamada daha biçimsel bir yaklaşıma sahiptirler. Birçok iş birimine, ürün türüne, pazarlara ve teknolojiye sahip işletmeler de benzer şekilde daha biçimsel bir sürece sahiptir. İşletmenin büyüklüğü ve türünden bağımsız olarak, stratejik yönetim sürecinde biçimselliğin artmasıyla birlikte maliyet, kapsam, doğruluk ve planlamada başan da doğru orantılı olarak artmaktadır.
Biçimsel stratejik planlama, en fazla çevre koşullarının durağan, istikrarlı olduğu durumlarda yararlıdır. Dış çevre koşullannm çok değişken ve daha az tahmin edilebilir olduğu durumlarda stratejik başarı; planlamada esnekliğe, yeni fırsatlar hakkında öğrenme yeteneğine ve yeni fırsatlara uygun değişikliklerin sürekli olarak gerçekleştirilmesine bağlıdır. Böyle ortamlarda planlama sistemleri işletmenin başarısına hala çok önemli katkılar sağlayabilir ancak katı bir yapıda olmaması gerekir (Thompson-Martin, 2005).
Kısaca değinmiş olduğumuz stratejik yönetim sürecinin strateji oluşturma, strateji uygulama ve strateji değerleme aşamalarını şimdi daha aynntılı olarak ele alalım.