Aruz ölçüsü (vezni) nedir?
|Aruz ölçüsü (vezni) nedir?,Aruz ölçüsü (vezni) Hakkında Bilgi,Aruz ölçüsü (vezni) Örnekleri
Aruz ölçüsü (vezni) nedir?
Aruz ölçüsü (vezni): Aruz, “çadırın ortasında bulunan ve onu ayakta tutan direk” anlamına gelir. Bir edebiyat terimi olarak ise aruz, dizelerdeki hecelerin uzunluk (kapalılık) – kısalık (açıklık) bakımından denk oluşuna dayanan ölçü birimidir. Arap edebiyatı kaynaklı bir ölçü çeşidi olan aruz ölçüsü, Araplardan İranlılara onlardan da bize geçmiştir.
Türklerin İslamiyet’i kabul etmeleriyle birlikte tanıştıkları aruz ölçüsü, divan edebiyatında uzun yıllar kullanılmıştır. Bu ölçü türü, edebiyatımızda Tanzimat ve Serveti Fünun Dönemlerinde de etkinliğini sürdürmüştür. Yeni Lisancılarla birlikte hece ölçüsüne yöneliş bir akım olarak benimsenmiş, bu tarihten sonra aruz ölçüsü etkinliğini yitirmiştir.
MURABBA
Perîşân-hâlin oldum sormadın hâl-i perîşânım Gamından derde düştüm kılmadın tedbîr-i dermânım Ne dersin rüzgarım böyle mi geçsin güzel hânım Gözüm cânım efendim sevdiğim devletli sultânım
Mefâ’îlün /mefâ’îlün /mefâ’îlün /mefâ’îlün Fuzuli’ye ait bu murabba, aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
Açık (kısa) hece:
Ünlü ile biten heceye “açık (kısa okunan) hece” denir. Dizeyi kalıplarına ayırırken genelde nokta (.) ile gösterilir. Yarım ses değerindedir. İki türlü açık hece bulunur:
-> Yalnızca bir ünlü olan heceler: E-lek, u-zun, ü-züm, ö-lüm, i-zin…
-> Bir ünsüz ve bir ünlüyle kurulmuş heceler:
De-niz, ka-ra, su-iu, ya-ya, ça-mur, de-mir, ke-mik…
Kapalı (uzun) hece: Ünsüz ile ya da uzun ünlü ile biten heceye “kapalı (uzun okunan) hece” denir. Dizeyi kalıplarına ayırırken genelde (-) işareti ile gösterilir. Tam ses değerindedir. Kapalı heceler değişik şekillerde oluşur:
-> Bir ünlü ve bir ünsüzle kurulmuş heceler:
Es-mer, ak-mak, iz-ci, or-man, aç-lık, ür-kek, er-ken…
-> Bir ünsüz, bir ünlü ve bir ünsüzle kurulmuş heceler: Tok, gez-mek, bul-mak, ger-gin, seç-kin, vur-gu…
-> Bir ünlü ve yan yana iki ünsüzle kurulmuş heceler: Art, üst, ört-mek, ast, alt-mış…
-> Yalnız bir uzun ünlüden oluşan heceler: Â-fet, â-şık, â-lâ, î-câb
-> Bir ünsüz ve bir uzun ünlüyle kurulmuş heceler: Bâ-de, dî-dâr, sû-ret sâ-de…
Birleşik hece: Arapça ve Farsçadan gelme uzun ünlülerle kurulan “âb”, “ûl, ûd” gibi iki sesli, “bûy, hâl, aşk, yâr, rûz, şîr, bâb” gibi üç sesli ya da”, renk, çeşm” gibi dört sesli hecelere “birleşik hece” denir. Birleşik heceler bir buçuk hece kabul edilir ve dize aruz kalıplarına ayrılırken (-.) işareti ile gösterilir.
Dize sonlarındaki heceler açık da olsa kapalı sayılır.
Süzme çeşmin gelmesin müjgân müjgân üstüne Urma zahm-ı sîneme peykân peykân üstüne
“Fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” kalıbıyla yazılan bu beyitte dize sonlarında yer alan “üstüne” sözcüklerinin son heceleri açık hece olmasına rağmen kapalı hece sayılır.
Aruz ölçüsüyle ile ilgili bazı terimler:
Ulama (Vasi): Divan şiirinde vezin gereği art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanmasına “ulama” denir. “Ulama” divan şiirinde “vasi” sözcüğüyle karşılanmıştır. Vasi, “başlama, bağlayış, ulama” demektir. Ulama, ölçüde yan yana iki açık hece gerektiğinde yapılır. Ulama yapılan sözcükler aralarına yay işareti konularak belirtilir.
Ey şûh Nedîmâ ile bir seyrin işittik
Tenhâca varıp Göksu’ya işret var içinde
Nedim
Bu beyitin ölçüsü “mefûlü, mefâ’îlü, mefâ’îlü, fa’lün”dür. Beyitteki “seyrin işittik” ve “var içinde” sözcükleri arasında iki açık heceye gereksinim vardır. Bu sözcükler ulama yapılmadan okunursa ölçü bozuk olur. Ölçüyü düzeltmek için bu sözcükleri “sey-ri-ni-şit-tik”, “va-ri-çin-de” biçiminde birbirine bağlayarak okumak gerekir.