Akciğer Kanserine Karşı Ne Yapabiliriz?
|Akciğer Kanserine Karşı Ne Yapabiliriz?,Akciğer Kanserine Karşı Alınması Gereken Önlemler, Akciğer Kanserine Karşı Nasıl Bir Yol İzlenmeli
AKCİĞER KANSERİNE KARŞI NE YAPABİLİRİZ?
Akciğer kanserine karşı ne yapabiliriz?
Öncelikle ne tür kanser yaşanırsa yaşansın, yapmamız gereken en önemli şey “sakin kalabilmek”. Mevcut tedavilere devam ederken, aslında bunun beynin biyolojik programları olduğunu bilmek çok ama çok önemli. Morali yüksek tutmak adına sizinle bu kitabın sonunda paylaştığım şekilde endişe ve korkularınızı temizleyecek uygulamaları yapmanızı, teşhis sırasında yaşanan travmayı temizlemenizi öneririm. Bununla beraber, internette araştırma yaparak gereksiz bilgilere boğulmaktan uzak durmanız, meditasyon veya yoga ile rahatlamanız, kendi inançlarınıza göre ibadet etmeniz, sizi rahatlatan aktivitelerin keyfini çıkarmanız çok ama çok yararlı olacaktır.
Bununla beraber, kanserin hangi dokuda yaşandığını bilmek oldukça önemli olacaktır. Bu şekilde içinde bulunduğunuz biyolojik programı ve gidişatı anlamış olacaksınız.
Alveol dokusundaysa
Kanserli bölge “alveol” dokusundaysa, biyolojik programın hangi döneminde olursanız olun, “ölüm korkusu” yaşanılan travmanın bulunarak etkisiz hale getirilmesinin tedavi sürecine büyük katkıları olacaktır. Bu arada, kanserin “birincil” bir kanser mi, yoksa “metastaz” mı olduğu, üzerinde çalışılması gereken travmanın belirlenmesinde değişiklikler yaratacaktır.
Buna göre genellikle birincil akciğer kanserlerinde, bu durumu tetik- leyenin, geçmişte “ölüm korkusu” yaşadığınız anlık bir travma olması olasıdır.
Ama eğer “ikincil”, yani metastaz yapmış bir akciğer kanseri yaşanıyorsa, ilk kanser teşhisinde yaşadığınız “ölüm korkusu” da oldukça önem kazanacaktır. Zira, beyninizde ikinci kanseri tetikleyen ana travma, teşhis anından sonra yaşananlar olabilir. Bu açıdan kesinlikle bu dönem yaşananlar üzerinde çalışılmalıdır.
Bununla beraber, akciğer kanserlerinde “ödem sendromundan” uzak durabilmek için de, korkularınızı temizlemelisiniz. Beyin eğer “varlığın tehlikede olması” gibi bir durum üzerine, vücutta ekstra sıvı tutmaya karar verirse, bu da iyileşme dönemlerinde zatürree yaşanmasına sebep verebilir.
Alveol biyolojik programının iyileşme döneminde, gece terlemeleri yaşanır. Bu aslında kanserin bakteri yardımıyla küçültüldüğü anlamına gelmektedir. Böyle bir durumda korkmaktan ziyade, aslında vücudun gerekeni yapmaya çalıştığını bilmek ve sakin kalmak, güvenmek çok önemli.
Bronşlardaysa
Sorunun bronş dokusunda olduğunu öğrenirseniz, aslında daha az sıkıntılı bir durumla karşı karşıya olduğunuz söylenebilir. Bunun nedeni, bu durumu başlatan ana travmanın zaten çözülmüş olmasıdır. Beynin o travmayı çözdüğü için iyileşme dönemine geçerek hücre üretimini başlatmış olduğu anlamına gelecektir bu.
Böyle bir durumda, beynin biyolojik programın şiddetine göre belli bir süre boyunca hücre üretmesi normaldir. Ana travma sürekli tetiklen- mediği ve program kronikleşmediği sürece, hücre üretiminin belirli bir seviyede durması beklenmelidir.
Programın ana travmasının kadınlar için genel, erkekler için “bölgesel korku” olduğunu söylemiştik. Tıbbi tedavilerin yanında, bu durumu tetiklediğinden şüphe duyulan travmalar üzerine çalışmak oldukça önemlidir. Böylece, biyolojik programın kronikleşmeden bir noktada durmasına ve sonlanmasına yardımcı olunacaktır.
Plevradaysa
Diğerlerine göre daha az rastlanan bu durumda, özellikle bu duruma sebep olduğunu düşündüğünüz saldırı travmasının farkına varmak ve bunun üzerinde çalışmak çok yararlı olacaktır. Bu çoğu zaman, büyük bir ameliyat korkusudur. Kanserli bölgeye neşterle girilme İhtimali de aslında büyük bir travmadır. Bunu yaşayan kişinin psikolojisi bozulabilir. Bu korkuyla ilgili olarak da çalışılmalıdır.