Abdulkadir Geylani Hazretleri Kimdir

Abdulkadir Geylani Hazretleri Kimdir
Abdulkadir Geylani Hazretleri Kimdir

Abdulkadir Geylani Hazretleri Kimdir

Kâdiriyye tarikatinin kurucusu büyük mutasavvıf. 470’de (1077 m.) Hazar denizinin güneybatısında Gilân eyalet merkezine bağlı Neyf köyünde doğdu. Arapça’da Cîlî, Cîlânî; Farsça’da Gîlî, Gîlânî ve Türkçe’de ise Geylâ- nî tarzında telâffuz edilen nisbesi ile tanındı. Kaynaklarda soy şeceresi Hz. Ali’ye ulaşır.

Küçük yaşta babasını kay­betti. Annesinin yanında ve dedesi Savmaî’nin himaye­sinde büyüdü. 1095’te Bağdad’a gitti ve orada devrin önde gelen alimlerinden hadis, fıkıh ve edebiyat okudu. Kısa zamanda usul, füru ve mezhepler konularında ken­dini yetiştirdi. Mutasavvıflarla yakın dostluklar kurduğu bu yıllarda Ebu’l Hayr Muhammed b. Müslim ed-Deb- bas (ö. 525) vasıtasıyla tasavvufa intisab etti. Kaynaklar­da tarikat hırkasını Debbas’tan giydiği ve onun damadı olduğu nakledilmektedir. Önce hocası Ebu Said’in ken­disine tahsis ettiği Bâbülerec’deki medresed kıraat, ha­dis, tefsir, fıkıh ve nahiv dersleri verdi ve aynı zamanda vaaz vermeye başladı. Bir süre sonra bütün bunları bıra­karak inzivaya çekildi. Yirmibeş yıl sürdüğü rivayet edilen bu dönemde başkası yedirmedikçe kendiliğinden bir şey yememeye ahdetmişti, inziva döneminin sonunda oğlu ile birlikte hacca gitti ve orada birçok sufiye hırka giydir­di. Sühreverdi onun dört hanımla evli olduğunu yazar. Herhalde halvete çekildiği zaman evli ve çocuk sahibi ol­duğu bilinmektedir. 561 ‘de Bağdad’da vefat etmiştir ve orada da medfundur. Abdülkadir-i Geylânî Bağdad’a git­meden önce Şafii mezhebine mensup olduğu halde ora­da Hambeli mezhebini benimsemiş ve ömrünün sonuna kadar bu yolu hararetle savunmuştur.

Hayatının sonuna kadar her iki mezhebe göre de fetva vermiştir. Fakat o “mezheplerin en iyisi imam Ahmed’in mezhebidir” diye­rek itikad ve amelde tercihini bu mezhepten yana ortaya koymuştur. Onun tasavvufi şeriate ve dinin zahiri hü­kümlerine bütünüyle ve hassasiyetle sadakat esasına dayanır. Gazzali’nin geliştirdiği sünni tasavvufun onun tarafından aynen sürdürülmüş olduğu kabul edilebilir.

Add a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir